5846 Sayılı FSEK’nun 1/B maddesinin a bendinde ‘eser’ kavramı düzenlenmiş olup, ilgili hüküm uyarınca:
“Sahibinin hususiyetini taşıyan, ilim ve edebiyat, musiki ve güzel sanatlar ve sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleri” eser olarak nitelendirilebilecektir. Eser için üç önemli unsur vardır:
-Eser kanunda belirlenen türler arasında olmalı:
(1-ilim ve edebiyat eserleri, 2-musiki eserler, 3-güzel sanat eserleri, 4-sinema eserleridir.)
-Eserin sahibine özgün olmalı,
-Eserin üçüncü şahıslarca algılanabilir nitelikte olmalıdır.
FSEK md. 8/1 uyarınca, “Bir eserin sahibi onu meydana getirendir.” ifadesiyle tanımlanmaktadır.
Eserinizin kopyalandığını, sizden esinlenerek oluşturulduğunu düşünüyor olabilirsiniz ancak burada kanunun ve Yargıtay Kararlarının belirlediği bir takım kriterler vardır.
Oncelikli olarak ‘intihal’ kavramı üzerinde durarak, yasal düzenlemeden bahsetmekte fayda var.
FSEK md. 71/1-II’deki “başkasına ait esere, kendi eseri olarak ad koymak (başkasının eserini sahiplenme) suçu”,
71/1-III’teki “bir eserden kaynak göstermeksizin iktibasta bulunmak (eserden aşırma) suçu”
71/1-V’teki “bir eserle ilgili olarak yetersiz, yanlış veya aldatıcı mahiyette kaynak göstermek (atıf sahteciliği) suçu” olmak üzere üç ana başlıktan oluşmaktadır.
Intihalden kasıt, eser sahibine özgün bir eser değilse, namelerin, nakaratın ya da filmin bir kısmının karşı tarafın rızası dışında doğrudan mal edilmesidir. Ancak bir kitaptan ya da müzikten esinlenerek meydana getirilmiş bir eserde intihal suçundan bahsedilmez. Burada önemli olan, o esere kendi hususiyetini yansıtarak özgün eser yaratıp yaratmadığıdır. Doğrudan bir kopya eyleminin gerçekleşip gerçekleşmediğidir. Sadece belirli kısımlarından esinlenmek, intihal suçunun oluşması için yeterli değildir.
Burada üzerinde durulması gereken bir diğer husus ‘anonim eserleridir’
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu md. 12.; “Yayımlanmış olan bir eserin sahibi belli olmadıkça, yayımlayan o da belli değilse çoğaltan eser sahibine ait hak ve salahiyetleri kendi namına kullanabilir” hükmü bulunmaktadır. Ancak güncel mevzuat ve yasa kapsamında ‘anonim eser’ doğrudan koruma kapsamında değildir. Her anonim eseri kullananı, intihal suçunu işlemiştir yanılgısına varmak, yeni ve özgün eserlerin ortaya çıkmasına engel olacaktır. Ozetle, Yargıtay 11. H.D. kararında da belirttiği üzere, “Anonim konular üzerinde tekel oluşturulamayacağı” hükme esas alınmıştır.
Kanun koyucu, eser sahibinin hakları ihlal edildiği takdirde, sahibine maddi ve manevi bir takım haklar kazandırır. Cezai boyutta m. 71/1-III’ yaptırımı:
“altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası” olarak tayin edilmiştir. Intihal eylemini, TTK md 54 vd. hükümleri uyarınca “Haksız Rekabet” suçu kapsamında da değerlendirmek gerekmektedir.